besteciler

besteciler

besteciler

Perşembe, 15 Haziran 2017 11:45

Demir Demirkan

Demir DemirkanDemir Demirkan  12 Ağustos 1972 yılında Adana'da doğdu. Liseyi İzmir Özel Çamlaraltı Koleji'nde tamamladı. Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde öğrenim gördü. Müzik hayatına 13 yaşında gitar çalarak başladı. 1990 yılında İstanbul tabanlı heavy/rock grubu Pentagram'a katıldı ve grubun ikinci çalışması olan Trail Blazer albümünde gitarist ve şarkı yazarı olarak bulundu.

1992'de müzik eğitimi almak için Los Angeles'a taşındı ve MI - Musician's Institute'a başladı. Scott Henderson, Frank Gambale, Paul Hanson gibi isimler ile çalışma olanağı buldu. 1993 yılında Seeking Shade adlı grubu kurdu ve bu grupta şarkı yazarlığı, gitarist ve solistlik yaptı.

Demir Demirkan 1996'da İstanbul'a taşındı. Taşınmasıyla beraber Şebnem Ferah, Sertab Erener gibi isimlerin de aralarında bulunduğu sanatçıların albümlerinde prodüktörlük, gitaristlik ve şarkı yazarlığı yaptı. 1997'de tekrar Pentagram'a katılıp Anatolia albümünü kaydetti.

2000 yılında ilk solo albümü olan Demir Demirkan'ı Sony Müzik etiketi ile yayınlandı. Daha sonra 2002'de Dünya Benim ve 2004'de 2004 İstanbul albümleri yayınlandı. Bu albüm Avrupa'da onbir ülkede yayınlandı. Demir Demirkan solo albümlerinin yanısıra prodüktörlük ve şarkı yazarlığı kariyerini de bırakmadı. Sertab Erener için yazdığı şarkılar Avrupa ve Türkiye'de büyük ilgi ile karşılanırken içlerinden bir tanesi "Every Way That I Can" 2003 Eurovision Şarkı Yarışmasında birincilik ödülü aldı.

Yaptığı çalışmalar arasında reklam/TV jingle ları, dizi ve film müzikleri de bulunan Demir Demirkan'ın bu alanda yaptığı en önemli çalışması, 2005'de çekilen Gallipoli/Gelibolu savaşı belgeselinin müzikleridir. Etnik sazların Türkiye'de, senfonik orkestranın ve koronun da Prag'da kaydedildiği bu film müziği Türkiye'de ve Avustralya'da Soundtrack CD olarak da yayınlandı.

Demir Demirkan bu günlerde Turkiye'de solo kariyerine devam etmektedir.

Perşembe, 15 Haziran 2017 11:43

Demet Sağıroğlu

demet sagiroglu3Demet Sağıroğlu 5 Aralık 1966 tarihinde doğdu. İlk ve Orta okulu Ankara'da okudu.

Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’nde okurken, girdiği sınavda birinci olunca aynı üniversitenin Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Şan Bölümü’ne burslu olarak yatay geçiş yaptı. Daha sonra İTÜ Devlet Konservatuarı Şan Bölümü’nde de okudu.

1989 yılında, Eurovision Şarkı Yarışması’na katılan Kayahan’ın “Ve Melankoli...” isimli şarkısına vokal yapmasıyla profesyonel müzik yaşamı başlamış oldu. İlk albümünü çıkardığı 1994 yılına kadar Kayahan’a vokalistlik yapmaya devam etti.

1990 yılında, Kayahan ile birlikte seslendirdikleri “Gözlerinin Hapsi” isimli Kayahan şarkısıyla Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Seçmeleri’nde birinci oldular.

1993 yılında, Şehrazat’ın bir şarkısıyla katıldığı Pop show Şarkı Yarışması’nda ikinci oldu.

1994 Eylül ayında çıkardığı “Kınalı bebek” albümü ile Türk Pop Müzik Dünyası’nda kalıcı olacağının sinyalini verdi; üstelik sadece yorumcu olarak değil, söz yazarı ve besteci kimliğiyle de küçümsenmeyecek bir başarı kazanarak... Zira bu albümde Arnavut Kaldırımı, Hazan Mevsimi, Yadigar, Gönlünce Yaşa gibi dillerden düşmeyen şarkılar Demet Sağıroğlu’nun imzasını taşıyordu.

1996 yılında çıkan “Şikayetim Var” adlı albümünün prodüktörlüğünü Kayahan yaptı. Ve bu konuda titizliği çok iyi bilinen Kayahan’ın albüme koyduğu Demet Sağıroğlu şarkıları ; Aşk Perisi, Zar Attık, Alacakaranlık, Ne Acı, Söyleyemem, Anlatma Bana...

1998 yılı... Demet Sağıroğlu’nun Atina’da kayıtları yapılan, Yannis Doulamis prodüktörlüğünde üçüncü albümü “Sımsıcak” da söz- beste yazarı olarak dikkat çeken Şehrazat, Sezen Aksu gibi isimlerin yanında yine Demet Sağıroğlu şarkıları; Söyle, Haydi Gülümse...

1998 yılında “Zeki Müren İçin Bir Demet Yasemen” müzikalinde Belgin Doruk rolünü oynadı.

1999 yılında Yağmur Ajans yapımı “Nilgün” dizisinde başrol oynadı.

2000 yılında Nino Varon prodüktörlüğünde dördüncü albümünü çıkardı; “Papatya Falları”... Albümün beğenilen şarkılarında yine Demet Sağıroğlu imzası vardı; Savruldum, Misafir...

Demet Sağıroğlu kendi albümleri dışında; Aşkın Nur Yengi, Nalan gibi sanatçıların albümlerine de şarkı verdi.

2004 yılı yazında çıkardığı albümü ; “Korkum Yok ! ”

Korkum Yok, Bye- Bye Sevgilim, Yar Diye Diye, Bulur muyum, Herşeyim... Söz yazarı veya besteci olarak imzasını attığı, albümün iddialı şarkıları...

Albümleri

Kınalı Bebek (1994)

01- Kınalı bebek

02- Yağızım

03- Biçare

04- Arnavut kaldırımı

05- Gönlünce yaşa

06- Hazan mevsimi

07- Bu saatten sonra

08- Oyun bozan

09- Yadigar

10- Benden vazgeçme

11- Kınalı bebek (Pop mix)

12- Kınalı bebek (Undertech mix)

13- Kınalı bebek (Club mix)

Şikayetim Var (1996)

01- Şikayetim var

02- Sana kaldı

03- Aşk perisi

04- Alacakaranlık

05- İhanet ettin

06- Ne acı

07- Zar attık

08- Anlatma bana

09- Söylemem

10- Teslim ol

Sımsıcak (1998)

01- Yarın olmaz

02- Allah görür

03- Arada derede

04- Söyle

05- Dayanamam

06- Haydi gülümse

07- Ukte

08- Yanmayasın

09- Uyanır uyanmaz gelemem

10- Aynı gece

11- Bir vurgun bu sevda

12- Söyle - Remix

Papatya Falları (2000)

01.Sus söyleme

02.Misafir

03.Papatya falları

04.Sen yoksun ya

05.Savruldum

06.Borcum yok

07.Sus Söyleme

08.İki yüzlüm

09.Ben anneme çekmişim

10.Affetme kendini

11.Ziyan olur gecelerim

12.Papatya falları – (remix)

Korkum Yok (2004)

01- Korkum Yok

02- Tabu

03- Bye- Bye Sevgilim

04- Bulunur mu

05- Herşeyim

06- Mandalina

07- Afedersin

08- Utanıp da

09- Çok…

10- Yar Diye Diye

11- Yakışmıyor

Perşembe, 15 Haziran 2017 01:51

Demet Akalın

Demet AkalınDemet Akalın: 23 Nisan 1972 tarihinde Kocaeli, Gölcük'de doğan Demet Akalın ilköğretim ve lise öğrenimini Gölcük'te bitirdi. Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesinden mezun oldu.

İlkokul yıllarında gazeteci ya da öğretmen olma hayalleri kurardı. O zamanki Üniversite sınavı şartları günümüze göre daha zor olduğu için hayalleri suya düştü.

Ne yapacağım ne yapacağım diye düşünürken annesinin elinden tutmasıyla soluğu Yaşar Alptekin'in Mankenlik kursunda aldı ve arkası geldi...

1990 senesinde Mayo Güzeli seçildi. Ardından Neşe Erberk ajansda mankenlik yapmaya başladı. Hani o zamanlarda mankenlik ciddi ve iyi bir meslekti. Büyük performansla mesleğini sürdürürken bir gün sesinin güzelliğinin farkına vardı ve mankenlikte zirvedeyken "hadi bir de şarkı söyliyim" dedi ve en iyi gazinolarda dev isimlerin kadrosunda başladı yeni mesleğini icra etmeye..

Demet Akalın kimdir

Başardığını düşündüğü bir zamanda "hadi bir albümün olsun" dedi ve "SEBEBİM" adlı albümünü piyasaya çıkardı, işler yolunda gitti yani başarıya bir başarı daha eklendi ve artık mankenliği bırakıp tamamen şarkı söylemeyi seçti.

Daha sonra da "SENİN ANAN GÜZEL Mİ?" dedi ve ilk single çalışmasını çıkardı. O ekstra senin bu exstra benim derken artık sahnelerin bir parçası oldu.

Sonrası mı? "UNUTTUM" dedi ve 3. albüm çalışmasını müzik severlerin beğenisine sundu. Ehhh iyi de tepkiler aldı ve kendini bir kez daha kanıtlamış oldu. Bu kız da okuyo ya dedirtti.....

Uzun ve sıkı bir çalışma sonunda, nihayet beklediğimize değen radyolarda ve clublerde en çok istek alan albümü "BANANE" ile Türkiye'de hala konuşulmaya devam ediyor..

Demet Akalın 2006 yılında çıkardığı “Kusursuz 19” albümünü için MÜ-YAP'tan altın ödül aldı. Yine 2006 yılında Kral TV Video Müzik Ödüllerinde "Afedersin" adlı şarkısı ile "En İyi Pop Kadın Sanatçı" ve "Yılın Şarkısı" ödülünün sahibi olmuştur. Bunlardan başka daha bir çok ödül sahibidir.

2013 yılında “Popstar” yarışmasında Orhan Gencebay, Bülent Ersoy ve Serdar Ortaç ile birlikte jüri üyeliği yaptı.

Mankenlik döneminde de, adını ülkeye duyuran Demet Akalın, İbrahim Kutluay ile olan uzun birlikteliği ile de magazin haberlerinde bol bol yer aldı.

Evlilikleri :

1.evliliği: Oğuz Kayhan ile Temmuz 2006 yılında evlendi, 3 ay sonra boşandı.

2.evliliği: Önder Bekensir ile 22 Ocak 2010 tarihinde evlendi, 27 Temmuz 2010 tarihinde boşandı.

3.evliliği: Demet Akalın, 23 Nisan 2012 yılında Okan Kurt ile evlendi. Hala daha mutlu bir evlilik sürdürüyor.

Cumartesi, 17 Haziran 2017 14:23

Ceylan,

ceylanCeylan, 26 Haziran 1974 tarihinde İstanbul Fındıkzade’de doğmuştur. Aslen Tunceli‘lidir. Tam adı Ceylan Avcı’dır. Babası Ahmet Avcı Tuncelili, annesi Bayburtludur. Nalan ve Nazan Avcı adında ikiz ablası vardır. Babası Ahmet Avcı sahnelerde ve düğünlerde saz çalan biri idi. Ceylan,10 yaşında iken 1984 yılında şarkıcılığa başlamıştır.

Çocukluğu Almanya‘da geçti, 7 yaşındayken Almanya’da babası ile birlikte düğün salonlarında şarkı söyledi. 1983 yılında girdiği bir müzik yarışmasında birinciliği kazandı. 1984 senesinde Türkiye’ye döndüler. 10 yaşındayken ilk albümünü yaptığında herkes onu küçük “Küçük Ceylan” olarak tanıdı.

1986 yılında yapılan “Seni Sevmeyen Ölsün” adlı albümü 1.300.000 satış rakamına ulaşarak, ülkemizde kırılması zor bir rekora ulaştı.

Ceylan, 1990 yılında babası ve Yılmaz Köksal, Melike Zobu, Yunus Bülbül‘le birlikte Almanya turnesine çıktığında Nürnberg‘de, kendisini hafiye gibi takip eden babasını atlatıp halasının oğlu Erhan Bozkurt’la evlendi.

Kral TV tarafından 1999 yılı ve 2001 yılında iki kere En İyi Kadın THM sanatçısı seçilen Ceylan, 2005 yılında çıkardığı “Ah Gönlüm” albümü ile Mü-yap tarafından altın plak ile ödüllendirilmiştir.

Evlilikleri :

1.eşi: 1991 yılında Halasının oğlu Erhan Bozkurt ile evlendi. Bir sene sonra boşandı. Melodi (d.1992) adlı kızı vardır.

1995 yılında imam nikahı ile birlikte olduğu Yıldıray Gürgen’den Yiğitcan (d.1995) adında bir oğlu vardır.

2.eşi:2000 yılında İbrahim Tatlıses‘in ilk eşinden olan oğlu Ahmet Tatlı ile evlendi. Boşandı.

3.eşi: 2006 yılında türkücü Murat Kurşun ile evlendi. 2007 yılında boşandı.

4.eşi: 20 Eylül 2011 tarihinde Araba galericisi Güncal Tanören ile yaptı. 19 Ekim 2012 tarihinde 4. Eşinden de boşandı.

Albümleri :

01-1984-Yaktı Beni-/Sevdalandım-Sah Plak-Uzelli

02-1985-Bir Gün Bana Döneceksin/Mavi Mavi-Sah Plak-Uzelli

03-1985-Kaderin Tuzakları-Sah Plak-Uzelli

04-1986-Seni Sevmeyen Ölsün-Sah Plak-Türküola

05-1987-Bırakmam Seni-Sah Plak-Minareci

06-1988-Sev Beni Seveyim Seni/Annem-Sah Plak-Minareci

07-1988-Sana da Güvenilmez/Ağlama Yar-Sah Plak- Bayar

08-1989-Vallah /Hep Ezildim-Ceylan Müzik Üretim-Minareci

09-1989-Allah Askına-Cem Müzik-Minareci

10-1990-Beni Bende Bitirdiler-Ceylan Müzik Üretim-Minareci

11-1990-Kadersiz Doğmuşum/Arabacı-Ceylan Müzik Üretim-Minareci

12-1991-Hastayım Sana /Dinle-Güner Müzik-Minareci

13-1991-Hayret Nasıl Yaşıyorum-Bayar Müzik

14-1992-Geri Ver Beni-Bayar Müzik -Destan Müzik

15-1993-Santaj Montaj-Özdemir Plak-Akbas Müzik

16-1994-Kritık Etme Beni-Özdemir Plak-Destan Müzik

17-1995-Kırçiçeğim /Ayrılmam-Özdemir Plak-Destan Müzik

18-1996-Canımdan Ayırdılar/Ben Anayım-Kral Müzik

19-1997-Güldestim-Prestij Müzik

20-1998-Le Le Kırvo/Ağlayı Ağlayı-Prestij Müzik

21-2000-Zeyno-İdobay-Akbas Müzik

22-2001-Can Cana-S Müzik- Universal

23-2003-Söyle-S Müzik

24-2004-Gelsene-Özdemir Plak

25-2005-Ah Gönlüm-Özdemir Plak

26-2007-Sana Söz-Özdemir Plak

27-2008-Bir Daha Mı-Özdemir Plak

28-2009-Türkülerin Ceylan´I -Seyhan Müzik

29-2011-Arabesk -2011-Seyhan Müzik

30-2012-Kendisi Lazım- Fa Yapım

31-2014-Bana Bir Şey Söyle-Ceylan Müzik

Filmleri ve Dizileri :

1998 – Aynalı Tahir (Ceylan) (TV Dizisi)

1994 – Şenlik Var (Konuk Sanatçı) (Sinema Filmi)

1993 – Üçüzler (Şarkıcı) (Sinema Filmi)

1991 – Senin Yüzünden (Sinema Filmi)

1991 – Kadersiz Doğmuşum (Sinema Filmi)

1990 – Düşte Gör (Sinema Filmi)

1990 – Acı Kader (Ceylan) (Sinema Filmi)

1989 – Çingene (Sinema Filmi)

1989 – Yüzünü Şeytan Görsün (Sinema Filmi)

1989 – Hep Ezildim (Ceylan) (Sinema Filmi)

1989 – Güneş Yine Doğacak (Ceylan) (Sinema Filmi)

1989 – Beni Bende Bitirdiler (Sinema Filmi)

1988 – Sığıntı (Sinema Filmi)

1988 – Ağlıyorum (Ceylan) (Sinema Filmi)

1988 – Acı Gurbet (Ceylan) (Sinema Filmi)

1987 – Yuvasızlar (Ceylan) (Sinema Filmi)

1987 – Annem / Bırakmam Seni (Ayşe) (Sinema Filmi)

1986 – Aşk Ve Para (Sinema Filmi)

1986 – Ana Kucağı (Ceylan) (Sinema Filmi)

1985 – Yetim (Ceylan) (Sinema Filmi)

1985 – Garibim Ceylan (Ceylan) (Sinema Filmi)

Müzik :

1990 – Acı Kader (Sinema Filmi)

Müzik ekibi :

1989 – Güneş Yine Doğacak (Şarkılar) (Sinema Filmi)

Cumartesi, 17 Haziran 2017 14:22

Can Etili

can etiliCan Etili  1941 yılında Adana’da doğan Prof. Dr. Can Etili ilkokulu Adana Tepebağ, ortaokulu Adana Kız Lisesi'nde okurken İsmet İnönü Ortaokula nakledilmesi üzerine orada bitirerek İstanbulda Bakırköy Lisesinde okul üçüncüsü ve sınıf birincisi olarak mezun oldu. Lisede okurken Taksim İlk yardım Hastanesinde aynı zamanda gece santral memuru olarak çalıştı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanarak üniversiteyi bitirdi. Üniversite tahsili sırasında bir yandan konservatuvara devam ederken bir yandan da bu sefer İstanbul Tıp Fakültesinde santral memuru olarak çalışmaya başladı.

Hukuk eğitimi devam ederken İstanbul Radyosu'nun açtığı Halk Müziği Sanatçısı sınavını kazanarak radyodaki seanslara Tüfekçiler yönetiminde devam etmeye başladı.

1970 yılında Prof. Dr. Atilla Ökten'le evlendi. Sanatçı daha sonraları İstanbul Üniversitesi'nde İşletme Fakültesine bağlı Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulunda Yüksek Lisans yaparak mezun oldu.

İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Cumhuriyet tarihinde ilk halk müziği . doktorasını yaparak Doktor ünvanını aldı. Yine Cumhuriyet tarihinin ilk Halk Müziği Profesörü oldu.

2001 yılında İTÜ. Türk Musikisi'ne müdür oldu 6 yıl süre ile konservatuvarını yeniden yapılandırarak idare etti. Halen aynı konservatuvarda öğretim üyesi olarak görevine devam etmektedir.

TRT sanatçısı olarak sayısız konser ve emisyonlara imza attı. TRT büyük derleme ödülünün yanı sıra çok sayıda ödüller kazandı. Lisans ve doktora sanatta yeterlik tezlerine danışmanlık yaparak yönetti.

Adana'lı olmasına karşılık Sivas ve Malatya şehirleri onu bağrına basarak hemşeri ilan etmelerine karşılık Cumhuriyet tarihinin ilk halk müziği doktoru ve halk müziği  profesörü olma gururunu yaşadı.

Perşembe, 15 Haziran 2017 00:57

Çelik

çelikÇelik 5 Mayıs 1966 yılında İstanbul, Silahtar’da doğan Erişçi, başarılı bir öğrenim hayatının ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu. Müzik yaşamına İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikîsi Devlet Konservatuar'ında başladı. 1991 yılında Ercan Saatçi ve İzel Çeliköz’le biraraya gelerek "İzel, Çelik, Ercan" adını verdikleri toplulukla "Özledim" adlı başarılı bir albüme imza attılar. Kariyerine tek başına devam etmeye karar veren Çelik, gruptan ayrılarak solo albümünün çalışmalarına başladı. İki yıllık uzun ve bir çalışmanın ardından 1994 yılında "Ateşteyim" isimli ilk albümünü çıkardı. 11 parçanın yer aldığı albüm, tüm müzikseverler tarafından büyük ilgi gördü ve başta "Ateşteyim", "Güle Güle", "Meyhaneci" olmak üzere hemen her parçası hit haline geldi. Albümün ulaştığı yüksek satış rakamları Çelik’in solo kariyeri tercih etmesindeki haklılığı ortaya koyuyordu.

Sanatçı, kısa bir aranın ardından 1995’te ikinci albümü "Benimle Kal" ile başarısını sürdürdü. Bir önceki albümünde olduğu gibi "Benimle Kal"daki tüm şarkıların da söz ve müziğini yazarak, düzenlemeler yaparak müziğin tüm aşamalarında yetenekli olduğunu gösterdi.

Perşembe, 15 Haziran 2017 00:52

Coşkun Sabah

coskun sabahCoşkun Sabah, 16 Ekim 1952 tarihinde Diyarbakır’da Süryani bir ailenin ikinci oğlu olarak doğmuştur. Annesinin adı Roza, babasının adı Tekin'dir. Gülben Ergen'in de aranjörlüğünü yapan Taşkın Sabah kardeşi, keman ve ud sanatçısı olan ve Avustralya'da yaşayan Bülent Sabah ise abisidir. Çocukluğu Diyarbakır’da geçmiştir. Müziğe 9 yaşında babasına ait olan cümbüşü kendi kendine öğrenmesiyle başladı. Coşkun Sabah ilkokulu Diyarbakır’da İnönü İlkokulu’nda okudu. Ortaokul birinci sınıfı bitirdiği sene ailecek İstanbul’a yerleştiler. İstanbul’da Atatürk Lisesi’ni bitirdi.

Babası Tekin Beyin işleri bozulup iflas edince, ailenin yükü Bülent ve Coşkun Sabah’ın omuzlarına bindi. İki kardeş birlikte çay bahçelerinde müzik yaparak evin geçimine katkıda bulunmaya başladılar. Bülent keman, Coşkun ise ud çalıyordu. Coşkun Sabah’tan yedi yaş küçük olan Taşkın Sabah da önce darbuka, daha sonra da kanunu ile ağabeylerine katıldı.

Coşkun Sabah, 1968 yılında İstanbul Belediye Konservatuarı’nda okumaya başladı, burada okurken de 1970 yılında İcra Heyeti’ne girmiştir. 1972 yılında İstanbul radyosunda Klasik Koro’da ud çalmaya başladı. İcra Heyeti’ndeki görevini 1979 yılına kadar sürdürdü. 1976’da Devlet Türk Müziği Korosunda ud sanatçısı olarak çalışmaya başladı.

Gönül Akkor’un maestrosu Kemani Kirkor Küçük onu saz grubuna aldı. 1970-71’de Beyoğlu’nda Şato Gazinosu’nda, sonra Bebek Belediye’de, ardından Gaskonyalı Toma’da çalıştı. Gazeteci Ergil Tezerdi Fahrettin Aslan’a bahsetmiş, oradan Maksim’e geçti. 21-22 yaşlarında ud sanatçısı olarak şöhreti iyice parladı.

Coşkun Sabah kimdir Hayatı

Bülent Ersoy konservatuardan sınıf arkadaşı idi. 1978’de bestelediği ‘Baharı Bekleyen Kumrular Gibi’yi 45’lik yaptı, yer yerinden oynadı, yılın şarkısı oldu, Coşkun Sabah da yılın bestecisi. Arkasından ‘İşte Bizim Hikayemiz’ patladı. Şarkıları bu kadar patlayınca şarkıcı olmaya, kendi şarkılarını kendi söylemeye karar verdi.

Ud sanatçısı olarak tanınmaya teklifler gelmeye başladı. Maddi nedenlerle gazinoların tekliflerini kabul edince, Devlet Türk Müziği Korosu’ndaki görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Koro şefi olan Prof. Dr. Nevzat Atlığ, Coşkun Sabah’ın ayrılma gerekçelerine hak vermiş ve korodan ayrılan kimseyi geri kabul etmezken Coşkun Sabah’a, “Sen ne zaman geri dönmek istersen yerin burda hazırdır,“ demiştir.

Gazinolarda ud sanatçısı olarak çalışmaya başlayınca pek çok sanatçıya udu ile refakat etti. İlk bestesi, Emel Sayın tarafından plağa okunan “Gel kalbime Gir” isimli şarkıdır. Büyük kitlelerce tanınınıp sevilen ilk bestesi ise Bülent Ersoy tarafından okunan “Baharı Bekleyen Kumrular Gibi”dir. Ardından “Beddua”, “Toprak Alsın Muradımı”, “İşte Bu Bizim Hikayemiz”, “Dert Çekmeye Gidiyorum” gibi besteleri Bülent Ersoy, Emel Sayın, Adnan Şenses, Neşe Karaböcek gibi şarkıcılar tarafından okunmuş, o güne kadar ud virtüözü olarak sahip olduğu ününün yanına besteciliği de eklemiştir.

Bülent Ersoy, Maksim Gazinosunda sahne alırken sıra Coşkun Sabah bestelerine gelince adet olduğu üzere nakarat kısmında mikrofonu şarkının bestecisi olarak Coşkun Sabah’a uzatır. Coşkun Sabah’ın, şarkının (Çınladın durdun kulaklarımda ...) meyan bölümünü okumaya başlamasıyla oluşan dinleyicilerin alkışları ve beğenisi yapımcıların gözünden kaçmaz. Kendisine kaset teklifleri gelir.

1980 yılında, Ferdi Özbeğen’in bir piyano eşliğinde müzikhollerde çalıp söylemesinden etkilenmiş, “Ben de ud ile insanlara müziğimi dinletebilir ve eğlendirebilirim,” düşüncesinden hareketle şarkıcılığa karar vermiştir. Zaman içerisinde eğlence dünyasında “Coşkun Sabah tarzı”nı yaratmıştır. İnsanlara önce ağırlıkla kendi bestesi olan şarkılarını dinletir. Sonra Klasik Türk Sanat Müziği eserlerinden örnekler sunar. Udu ile müthiş taksimler yapar. Ardından da günün popüler şarkı ya da türküleriyle insanları oynamaya, dansetmeye davet eder. Sahne şovu ud üzerine kuruludur. Kendisine bir ritim cihazı ve bir klavye eşlik eder.

Tek başına sahne yapmaya başlamasıyla, gelen albüm tekliflerini de değerlendirmiş ve 1981 yılında “Aşk Kitabı” adlı ilk solo albümünü çıkarmıştır. Sonrasında “Bir Pazar Günü”, “Son Buluşmamız”, “Hatıram Olsun” albümleriyle de çıkışını sürdürmüştür.

Askerliğini 1988 yılında Denizli'de yaptı.

Coşkun Sabah’ın 1990 yılında piyasaya çıkan “Beni Unutma-Aşığım Sana” adlı kasedi tüm zamanların en çok satan kasetidir. 1991’de müzik piyasasındaki değişim ve yaşadıkları onu Türkiye’yi bırakıp Almanya’ya gitmeye itti.

Coşkun Sabah’ın seksen kadar bestesi olup, bunlardan en az yirmi tanesi bir çok sanatçı tarafından seslendirilmiş ve “hit” olmuştur. Bestelerinin büyük çoğunluğunda söz yazarı olarak Ahmet Selçuk İlkan, İlkan San, Ali Tekintüre, Aşkın Tuna gibi söz yazarlarının imzası olmakla birlikte kendisinin sözlerini yazdığı yirmi bestesi vardır.

Sanat yaşamına ara vermeden canlı performans ağırlıklı olarak devam etmektedir. Bir çok festival, düğün ve müzikholde sahne alarak sevenleri ile buluşmaktadır.

Coşkun Sabah, 1997 yılında eski mankenlerden 1995 Türkiye 2. güzeli Ceyda Okay ile evlendi. Rosa ve Helen adlarında 2 kızı vardır.

Perşembe, 15 Haziran 2017 00:48

Cevdet Bülbül

cevdet bülbülCevdet Bülbül

Perşembe, 15 Haziran 2017 00:46

Cengiz Tekin

cengiz tekinCengiz Tekin  1975'te yazdığı "Deli Gibi Sevdim (Neden Saçların Beyazlamış Arkadaş)" şarkısı olay olmuştu (Müzik.Rıfat Şanlıel).... Parçanın sözlerini yazan, yitirdiği aşkı yüzünden saçları gerçekten beyazlaşmış olan büyük müzisyen Cengiz Tekin.

Cengiz Tekin, "Deli Gibi Sevdim"in sözlerini yazdıktan sonra askere gitti. Şarkı değişik sanatçılar tarafından okunma rekorlarını kırdı ve hayli de çok sattı. Şarkıyı plak yapan sanatçılardan hiçbiri değil para vermek, teşekkür bile etmediler Cengiz Tekin'e...

Askerliğini yaparken çok sayıda söz yazdı ve beste yaptı Cengiz Tekin. Ve dönüşünden kısa bir süre sonra da "Sevdik de Ne Oldu" ile "Deli Gibi Sevdim"e cevap verdi. Bu kez kararlıydı. Şarkısını kimseye okutmayacak, sözleri ile olduğu kadar, sesi ve besteleri ile de var olduğunu kanıtlayacaktı müzik dünyasında...

Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Hüseyin Altın, Esengül, Mine Koşan ve Biricik'in de okuduğu Hayat Arkadaşı şarkısının sözleri de yine Cengiz Tekin'e ait (Müzik.Mustafa Sayan)...

1978'de Ferdi Tayfur'la tanışan bu önemli söz ve beste yazarı 1979 yapımı Yadeller filminde de boyacı rolüyle Ferdi Tayfur'a eşlik etmiştir.

1980'lerle beraber adeta söz ve beste fabrikasına dönen Cengiz Tekin'in eserlerini, başta Biricik, Ferdi Tayfur olmak üzere, İbrahim Tatlıses, Müslüm Gürses, Hüseyin Altın, Gökhan Güney, Bergen, Mine Koşan, Adnan Şenses, Esengül, Kamuran Akkor gibi birçok ünlü sanatçı yorumlamıştır.

1990'larla beraber hızla değişen müzik furyasıyla, sanatçı müzik çalışmalarına ara vermiştir ve neredeyse beste yapmaz hale gelmiştir.

Son olarak İbrahim Tatlıses'in hem Kal Bir Başına klibinde hem de İbo Show'unda izlediğimiz Cengiz Tekin, 7 filmde rol almış ve 11 filminde müziğini üstlenmiştir.

Şair ve söz yazarlığının yanı sıra yorumcu kimliğiyle de albümleri mevcuttur.

Şarkı Sözleri

Neden saçların beyazlamış arkadaş, Zalimden de zalim, Hayat Arkadaşı, Sonumu Düşünüyorum

Besteleri:

Senin Yerine, Dert Kitabı, Neden dönmesin, Çekinmeden Gel, Diyemedim, Düşünürken, Sevdik de Ne Oldu, Seni Arkadaş Sanmıştım, Ben Kimi Sevmişim, Garipler Yurdu, Sen Olsaydın İçmez miydin, Falcı da Farkında, Dert Çekmeyen Ne Bilir, Bu Dünyanın Derdi Bitmez, Seviyor musun Sevmiyor musun, Boşver Diyorlar, Bu Günler Yaşanacak, Yağmur Yağan Günlerde, Bu Nasıl Dünya, İçmediğim Gün mü Var, Zamanı mıydı, Benim Hayatım, Sen Mutlusun Ben Perişan, Çok İyi Düşün, Bu Gece Meyhanede 

Perşembe, 15 Haziran 2017 00:44

Cengiz Kurtoğlu

cengiz kurtoğluCengiz Kurtoğlu, 05.05.1959 yılında Ata Barı diyarı Artvin’in tarihi ve turistik ilçesi Arhavi'de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini memleketinde tamamlayan Cengiz Kurtoğlu, 3 erkek 1 kız çocuklu ailenin müziğe en yatkın ferdi olarak amatör müzik yaşamına, arkadaşlarıyla kurmuş olduğu "Ciha Dağı Efsanesi" adlı orkestra grubu ile başladı. Aynı yıllarda bir çay fabrikasında memur olarak çalışan Cengiz Kurtoğlu 1979 yılında vatani görevini yerine getirmek üzere Ankara'ya gitti. O yıl Cengiz Kurtoğlu hem askerlik hem de babalık heyecanını bir arada yaşıyordu. İlk çocuğu olan "Orçun" dünyaya gelmişti. İlerleyen yıllarda da Aylin ve Aydın dünyaya geldi. Vatani görevini Ankara'da tamamlayan Cengiz Kurtoğlu bir süre memleketinde kaldıktan sonra 1982 yılında İstanbul'a gelerek amatör bir demo doldurup ünlü plakçı Şahin Özer'e göndermiş ve Şahin Özer'in demoyu beğenmesiyle birlikte profesyonel müzik yaşamına başlayarak 1983 yılında çıkarmış olduğu "Sen Sözden Anlamaz mısın" albümüyle müzik piyasasında dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Cengiz Kurtoğlu'nu Türkiye'de milyonların sevgilisi haline getiren asıl çalışması, 1986 yılında çıkardığı dillerden düşmeyen şarkılardan oluşan "Unutulan" isimli albümü oldu. "Gelin Olmuş Gidiyorsun" "Yarimi Ellere Gelin Etmişler" ve "Duvardaki Resim" isimli şarkılar 2000'li yıllarda bile tüm herkesin dilinden düşürmediği şarkılar oldu. Bir karma kaset çalışmasında prodüktör Şahin Özer, Cengiz Kurtoğlu'nu Türkiye'ye ilan edercesine şu anonsla takdim ediyor: "Prensimiz, şarkılarında hasret, gönüllerimizde özlem, mısralarda şiir gibi ve işte Cengiz Kurtoğlu..." Bu anonstan sonra Cengiz Kurtoğlu'nun "Biz Ayrılamayız" adlı şarkıyı seslendirmesi oldukça anlamlıdır... Çünkü tüm sevenlerine bugünlere dair bir mesaj verircesine "Biz Ayrılamayız" diyerek bugün hayranlarıyla olan sıkı bağını yıllar öncesinde dile getiriyor. Daha sonraki albüm Türkiye'de o yıllarda yeni bir tartışmayı gündeme getirecek kadar bomba etkisi yaratmıştı. "Yıllarım" isimli albüm Türkiye'de "Cengiz Kurtoğlu" "Ümit Besen" "Arif Susam" hayranları arasında adeta arabeskin kralı ünlülerin hayranları arasındaki tartışmaya benzer bir tartışma yaratmıştı. Müslümcüler, Ferdiciler, Orhancılar - Cengizciler, Ümitçiler, Arifçiler gibi... Ancak bu tartışmalar arabeskçilerin hayranları gibi kavgalı gürültülü değil; polemikten uzak, sakin ve tatlı tartışmalar idi. Albüm çalışmalarının yanı sıra taverna restoranlarda program yapan Yaşayan Efsane, "Dostlar Tavernası 1-2-3" "Salim'in Tavernası'nda Krallar Elele" isimli karma albümlerde de o yılların popüler şarkılarını seslendirerek gönüllerde bambaşka duygular yaratmıştı. "Aşıksın","Duydunuz mu","Hangi Cennetten Geldik","Gideceğim Bu Ellerden" gibi... Yaşayan Efsane kaset çalışmalarıyla birlikte "Kumar" "Aşığım Aşık" "Sönen Ocak" "Yıllarım" "Gelmeyin Üstüme" "Şansızım" "Beyaz Güvercin" isimli sinema filmleriyle de hayranlarıyla buluşmuştu. "Bizim Şarkımız" "Hayatımı Yaşıyorum" "Aşkımız İçin" "Gözlerin""Sensiz Kutladım" isimli kaset çalışmalarıyla tarzında hep zirvede kalmayı başaran Cengiz Kurtoğlu 90'lı yılların ortalarına doğru "Seven Benim" isimli albüm çalışmasıyla ve aynı albümdeki "Hayret" isimli şarkıya çekmiş olduğu kliple de televizyon ekranlarında hayranlarına görsel olarak ulaşmış, aynı zamanda daha geniş kitlelere seslenmeyi başarmıştı. Cengiz Kurtoğlu'nun 90'lı yıllara asıl damgasını vuran ve tarzını beğenen beğenmeyen tüm herkesin dilinden düşürmediği şarkısı, adını albüme veren "Seviyorum" şarkısı olmuştu. Cengiz Kurtoğlu, kaseti daha ilk çıktığı gün yüz binlerce satacak kadar müzik piyasasında zirvedeki en büyük isimlerden biri haline gelmişti. Zaten kendi tarzında tartışmasız O bir Kral'dı... Şahin Özer Plakçılık'tan ayrılarak kendi plak şirketini kuran Cengiz Kurtoğlu, "SİNDOMA MÜZİK" adlı yeni şirketinin ilk albümü olan "Hain Geceler" isimli albümü ve sinema filmiyle hayranlarının gönlünü bir kez daha fethetmiş, böylece hayranları "YAŞAYAN EFSANE" yakıştırması yaparak O'nu bir baba, bir kraldan daha yüce, daha anlamlı bir isme layık görmüşlerdi. Cengiz Kurtoğlu'nun alçakgönüllülüğü ve ahlaki değerlere verdiği önemi, dürüstlüğü maalesef ki hem eski plak şirketince hem de ortağı olduğu eski müzik şirketinin diğer ortağı tarafından suistimal edilmişti. Tüm olup biten olaylar Cengiz Kurtoğlu'nu üzse de, O asla bu gibi üzücü durumları televizyon kanallarında bir sansasyon olarak kullanmamış, feryat figan etmemiş, beyefendi kişiliğiyle susmayı tercih ederek kamuoyunun takdirini kazanmıştır. Daha sonra oğlu Orçun Bora Kurtoğlu ile kurmuş olduğu müzik şirketi "SİMA MÜZİK" başarılı bir müzik şirketi haline gelmiştir. Cengiz Kurtoğlu eskiden beri sahne aldığı Tarabya'da hayranlarına, diğer ünlü sanatçılar gibi fildişi kulelerden bakarak seslenmemiştir. Çeşitli televizyon programlarına davet edildiğinde bile kaset tanıtımı yerine hayranlarının şarkı isteklerini büyük bir mütevazilikle seslendirmeye çalışmış, insanı mahçup eden beyefendiliğiyle ne kadar farklı bir sanatçı olduğunu tüm insanların takdirine sunmuş ve zaten gerekli itibarı da görmüştür. O artık herkesçe tanınan bir "YAŞAYAN EFSANE’dir Yine 2000'li yıllarda Cengiz Kurtoğlu müzik piyasasını yerinden oynatarak "Sevmek Yetmez mi" "Ağlamam Ondan" "Yalancı Bahar" "Tanrı İstemezse" "Yorgun yıllarım" "Huzurum Yok" "Ayrılık Saati" "Bu Şarkı" "Senin Eserin" isimli şarkılarıyla hayranlarının adeta yüreklerine tercüman olmuş, geniş kitlelerin beğenisini kazanmaya devam etmiştir. İbrahim Tatlıses'in Cengiz Kurtoğlu'na; mütevaziliği ve beyefendiliğiyle birlikte ailesine olan bağlılığı sebebiyle bir Show programında söylediği "Adam Gibi Adam" sözü Cengiz Kurtoğlu'na müzik piyasasının müstesna isimlerinin de ne kadar önem ve değer verdiği, saygı ve sevgi gösterdiğinin açık bir ifadesidir. Sansasyon yaratmadan, kasetleri daha çıktığı ilk gün tükenen Cengiz Kurtoğlu'nun bu başarısı eşsiz sesi, benzersiz yorumu ve şarkılarıyla birlikte örnek kişiliği, ahlakı ve mütevazi aile yaşantısından da kaynaklanmaktadır. Orçun, Aydın ve Aylin isminde iki erkek ve bir kız çocuğu olan Cengiz Kurtoğlu'nun ailesine olan düşkünlüğü herkesçe bilinmektedir. Ailesini olduğu kadar hemşerisi olan Karadenizlileri de ayrı bir içtenlikle seven Cengiz Kurtoğlu Karadenizliler'in her türlü etkinliğine iştirak ederek hemşerilerine olan saygısını, sevgisini ve desteğini içtenlikle vurgulamaktadır. Boş zamanlarında futbola olan ilgisi sebebiyle halı saha maçlarına katılan Cengiz Kurtoğlu, Fenerbahçelidir.

Sayfa 7 / 36